Eleştirmen Notu: 6.5 (Orta)
Kurgunun eleştirisine açıklama kısmından başlamam gerekirse eğer, açıklamada bizi karşılayan tek cümle benim için tatmin edici gelmedi. Daha önceki eleştirilerimde de belirttiğim gibi açıklama kısmında okuduğum zaman beni gerçekten etkileyecek bir şeyler görmeyi beklerim. Açıklama kısmı, yazdıklarımızı ele aldığımızda arka kapak tanıtımıdır. Bu bağlamda, ne kadar doyurucu bir açıklama; o kadar tatmin olmuş ve meraklı bir okur demektir. Yani, öyle bir açıklama yazısı paylaşın ki okuyan kişi kurgunuz hakkında hem bilgi sahibi olsun, hem merak duygusu kabarsın hem de o kitabı okumak istesin. Şimdi çok sevdiğiniz bir kitabın arka kapak yazısına bakın, ne demek istediğimi mutlaka anlayacaksınızdır.
Kurgunun eleştirisine açıklama kısmından başlamam gerekirse eğer, açıklamada bizi karşılayan tek cümle benim için tatmin edici gelmedi. Daha önceki eleştirilerimde de belirttiğim gibi açıklama kısmında okuduğum zaman beni gerçekten etkileyecek bir şeyler görmeyi beklerim. Açıklama kısmı, yazdıklarımızı ele aldığımızda arka kapak tanıtımıdır. Bu bağlamda, ne kadar doyurucu bir açıklama; o kadar tatmin olmuş ve meraklı bir okur demektir. Yani, öyle bir açıklama yazısı paylaşın ki okuyan kişi kurgunuz hakkında hem bilgi sahibi olsun, hem merak duygusu kabarsın hem de o kitabı okumak istesin. Şimdi çok sevdiğiniz bir kitabın arka kapak yazısına bakın, ne demek istediğimi mutlaka anlayacaksınızdır.
Açıklama yazısının üzerimde bıraktığı o belirsizlik hissiyle
ilk bölüme geçtiğimde beni karşılayan uzun bölüm biraz gözümü korkuttu. Normal
koşullarda uzun bölümlerden şikayeti olan biri değilimdir, hatta daha fazla
tercih ettiğimi bile söyleyebilirim ama maalesef ki kurgu hakkında hiçbir bilgi
sahibi olmadığım için ilk bölüm benim için okumamın en zor olduğu ve uzun
sürdüğü, içinden çıkılmaz bir bölüm haline geldi. İlk paragraflarda karşımıza
çıkan ruh hali betimlemeleri tüm bu belirsizlik hissinin üstüne limon sıkarak
bir parça da olsa beni kurgudan uzaklaştırmadı değil. Elbette ruh betimlemesi
yapınız ancak her şeyin bir sırası ve olduğu için buna uygun hareket ediniz.
Okuru adım adım kurguya çekmek direkt olarak kurgunun ortasından başlamaktan
çok daha iyidir. Aksi durumda, böyle zemini hazırlanmamış bir girişle okur biraz kendini geri çekerek başlar okumaya. Bu sebeple, ilk bölümlerde çok afili girişler yapmak istiyorsanız temeli sağlam hazırlanmış bir ilk giriş cümlesi büyük sözler -metafor, felsefik cümleler- söylemekten daha iyi olacaktır. Ayrıca unutmamak gerek ki, şu anda bu tip girişlerin fazlalığı daha sade olanları arama sebebimiz olma konusunda epey önemli bir paydaya sahiptir.
Bölüm içinde teknik olarak birkaç hataya rastladım. Yapılan anlatım bozuklukları mantık hatalarına sebebiyet vermiş. O teknik hatalardan en bariz olanını bir örnek üzerinde açıklamam gerekirse:
"Gidelim," dedi ... .
"Gidelim." Çatık kaşlarıyla ... .
Tırnak içindeki cümlelerin doğru kullanımları basılı eserler için yukarıdaki gibidir -bazı istisnalar olabilir. Yine de istisnalar kaideyi bozmaz diyerek bu yukarıdaki kullanım üzerinden gidersek bölümler de teknik düzen olarak daha doğru hale gelecektir. Bunun yanı sıra, İlknur'un çokça düştüğü hatalardan biri de tırnak işaretini kapadıktan sonra gelecek kelimeye boşluk vermeden başlamış olmasıydı. Noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakılmalıdır.
Tüm bunların yanı sıra okurken beğendiğim birçok yer oldu. Bunlardan birisi yazarın kendine özgü benzetmeleriydi (Ağrıyı zehirli bir sarmaşığa benzetmesi, vb.) fakat yine buna tezat olarak kurguyu oluşturan o en temel taşlar biraz klişe gelmedi değil. Esas kızımız değerli bir kimsesinin ölümü ardından içine sinmediği için bu ölümü araştıracak -anladığım kadarıyla- ve ona birisi yardım edecek. Aslında, ele alınırken çok rahat ve uzun vadede işlendiğinde çok güzel işçilikler çıkarılarak yazılacak bir kurgu. Yazarın yoğun betimlemelerinin aksine her şey bir an içinde oluyormuş gibi hissettiğim olay örgüsü daha çok genişletilmelidir. Unutmadan eklemek istiyorum: Betimleme yapmak demek sadece karakterin ruh halini, psikolojik durumunu süsleyerek anlatmak değildir. Olay örgüsü de ruh hali kadar önemlidir ve en iyi şekilde anlatılmalıdır ki konu, kurgu, ele alınan o duygular havada asılı kalmasın. Betimleme konusunda son olarak bir şeyler eklemem gerekirse; betimlemelerinizi eğer gotik edebiyatı tarzında yazmıyorsanız o tarza çıkacak kadar yoğunlaştırmanız, üstelik kurgunu bunu kabul etmediği halde inatla devam ettirmeniz hem komik duracaktır hem de okurun tüm okuma isteğini öldürecektir. Ağır betimleme yapacağım derken göz çıkarmamak gerek -bu sözlerim İlknur'a değil, tamamen Wattpad kurgularına genel bir eleştiridir.
Bölümleri tekrar okuyup, inceleyip kurguyu daha iyi kavradıktan sonra bölümler benim için gerçekten aşırı doyurucu geldi. İlknur gerçekten kuvvetli bir kaleme sahip ve özümseyerek okunduktan sonra anlatılmak istenen duyguyu karşısındaki okura geçiriyor. Paragraf uzunlukları da beni yormayan diğer unsurlardan biriydi. Genelde en çok yapılan hatalardan biridir paragraf uzunluğunu ayarlayamamak ya da paragrafa yanlık yerde başlayıp paragrafı yanlış yerde kesmek ama Kül Kadehi'nde böyle bir şeye denk gelmedim.
Son olarak biraz da kapaktan bahsedecek olursam, özellikle genç kurgu kategorisinde sıkça rastladığımız karakterli kapaklardan birisi bu kurgunun kapağı. Karakterli kapaklardan çok hoşlanmamakla birlikte kurguya yakıştırmadım. Ortada çözülmesi gereken bir gizem olduğu için ve ana karakterimizin bana verdiği o 'güvensiz, yalnız, tek başınalık' hissini daha iyi sağlayan bir kapak aradı gözlerim.
Özetleyecek olursam; ruhani betimlemelere verilen önem kadar olay örgüsünde de derine inilmeli -olaylar havada asılı kalmamalı, teknik hatalar -noktalama işaretlerindeki yanlışlık, anlam bozukluğu oluşturan cümleler- düzeltilmeli, ilk bölümün girişi tekrar gözden geçirilmeli ve açıklama kısmı genişletilmelidir.
Yazarımıza yazınım hayatında başarılar diliyor ve eleştirimi burada noktalıyorum.
Yazar Profili: bletaluna
Bölüm içinde teknik olarak birkaç hataya rastladım. Yapılan anlatım bozuklukları mantık hatalarına sebebiyet vermiş. O teknik hatalardan en bariz olanını bir örnek üzerinde açıklamam gerekirse:
"Gidelim," dedi ... .
"Gidelim." Çatık kaşlarıyla ... .
Tırnak içindeki cümlelerin doğru kullanımları basılı eserler için yukarıdaki gibidir -bazı istisnalar olabilir. Yine de istisnalar kaideyi bozmaz diyerek bu yukarıdaki kullanım üzerinden gidersek bölümler de teknik düzen olarak daha doğru hale gelecektir. Bunun yanı sıra, İlknur'un çokça düştüğü hatalardan biri de tırnak işaretini kapadıktan sonra gelecek kelimeye boşluk vermeden başlamış olmasıydı. Noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakılmalıdır.
Tüm bunların yanı sıra okurken beğendiğim birçok yer oldu. Bunlardan birisi yazarın kendine özgü benzetmeleriydi (Ağrıyı zehirli bir sarmaşığa benzetmesi, vb.) fakat yine buna tezat olarak kurguyu oluşturan o en temel taşlar biraz klişe gelmedi değil. Esas kızımız değerli bir kimsesinin ölümü ardından içine sinmediği için bu ölümü araştıracak -anladığım kadarıyla- ve ona birisi yardım edecek. Aslında, ele alınırken çok rahat ve uzun vadede işlendiğinde çok güzel işçilikler çıkarılarak yazılacak bir kurgu. Yazarın yoğun betimlemelerinin aksine her şey bir an içinde oluyormuş gibi hissettiğim olay örgüsü daha çok genişletilmelidir. Unutmadan eklemek istiyorum: Betimleme yapmak demek sadece karakterin ruh halini, psikolojik durumunu süsleyerek anlatmak değildir. Olay örgüsü de ruh hali kadar önemlidir ve en iyi şekilde anlatılmalıdır ki konu, kurgu, ele alınan o duygular havada asılı kalmasın. Betimleme konusunda son olarak bir şeyler eklemem gerekirse; betimlemelerinizi eğer gotik edebiyatı tarzında yazmıyorsanız o tarza çıkacak kadar yoğunlaştırmanız, üstelik kurgunu bunu kabul etmediği halde inatla devam ettirmeniz hem komik duracaktır hem de okurun tüm okuma isteğini öldürecektir. Ağır betimleme yapacağım derken göz çıkarmamak gerek -bu sözlerim İlknur'a değil, tamamen Wattpad kurgularına genel bir eleştiridir.
Bölümleri tekrar okuyup, inceleyip kurguyu daha iyi kavradıktan sonra bölümler benim için gerçekten aşırı doyurucu geldi. İlknur gerçekten kuvvetli bir kaleme sahip ve özümseyerek okunduktan sonra anlatılmak istenen duyguyu karşısındaki okura geçiriyor. Paragraf uzunlukları da beni yormayan diğer unsurlardan biriydi. Genelde en çok yapılan hatalardan biridir paragraf uzunluğunu ayarlayamamak ya da paragrafa yanlık yerde başlayıp paragrafı yanlış yerde kesmek ama Kül Kadehi'nde böyle bir şeye denk gelmedim.
Son olarak biraz da kapaktan bahsedecek olursam, özellikle genç kurgu kategorisinde sıkça rastladığımız karakterli kapaklardan birisi bu kurgunun kapağı. Karakterli kapaklardan çok hoşlanmamakla birlikte kurguya yakıştırmadım. Ortada çözülmesi gereken bir gizem olduğu için ve ana karakterimizin bana verdiği o 'güvensiz, yalnız, tek başınalık' hissini daha iyi sağlayan bir kapak aradı gözlerim.
Özetleyecek olursam; ruhani betimlemelere verilen önem kadar olay örgüsünde de derine inilmeli -olaylar havada asılı kalmamalı, teknik hatalar -noktalama işaretlerindeki yanlışlık, anlam bozukluğu oluşturan cümleler- düzeltilmeli, ilk bölümün girişi tekrar gözden geçirilmeli ve açıklama kısmı genişletilmelidir.
Yazarımıza yazınım hayatında başarılar diliyor ve eleştirimi burada noktalıyorum.
Kurgu: 6/10
Yazım: 5/10
Özgünlük: 5/10
Akıcılık: 6/10
Betimleme: 6/10
Eleştirmen Notu: 6.5 (Orta)
Yazar Profili: bletaluna
Hikaye: KÜL KADEHİ
Kitap Tanıtımı
"Her şey o ince halatın ucunda sallanan soğuk bedenle başladı, sırlar onu takip etti ve gerçekler son mührü işledi."